Bitcoin ve Sanat, paranın toplumu nasıl şekillendirdiğine ve sanatın demokratikleşme sürecine Yalın Alpay ile birlikte bakacağız.
1944’teki Breton Woods anlaşmasında dünyanın tüm ülkeleri kendilerini maden standardından bağışık kılsalar da, kendilerini dolara endekslediklerinden ve dolar da kendisini altın standardına bağladığından, dünya hala tümüyle karşılıksız basılan bir para mekanizması altında değildi. Fakat Breton Woods’un 1971’de sona ermesi ve artık ABD’nin de altın standardını terk etmesiyle birlikte, para basımı tümüyle çıpasız kaldı ve bir yüzer gezer karşılıksızlığa dönüştü.
Aynı dönemlerde sanatta da dışsal temsiliyet artık sona ermiş, sanat yapıtları kendi dışlarındaki gerçeklikle ilişki kurmayı tümüyle sona erdirerek, Amerikan soyutçuluğunda Pollock gibi isimlerin temsil ettiği en uç örneklerde zihnin dışındaki hiçbir gerçekliğe gönderme yapmayan işlere dönüşmüşlerdir. Sanatta da gerçekliğe, dışa hiçbir referans verilmez olmuş, tıpkı paranın kendi kendinin referansı olması gibi, sanat da yalnızca kendi kendisinin referansı haline gelmiştir.
Ve en önemlisi paranın, Bitcoin ile birlikte nasıl özgürleştiğini yine bu bölümde göreceksiniz.
Yalın Alpay ile devam eden Bitcoin ve Sanat Serisinin 4.Bölümü sizlerle. Serinin devamı gelecek.
Yorumlar kapalı.